– Neden burdasın?
– Bir daha buralarda olmamak için..
– Neden sarhoşsun?
– Bir daha uyanmamak için..
– Neden uyanmak istemiyorsun?
– Rüyalar, uykular seni olmak istediğin yere olmak istediğin gibi götürür…
– Peki o zaman, uyumana rağmen neden hala burdasın, niye olmak istediğin yerde olmak istediğin gibi değilsin?
– Sarhoşken burdayım, olmam gereken yerde, olmak istediğim gibi. Uyanınca istediğim kadar sarhoş olmak için…
– Sarhoş olmağı seviyorsun demek ki?!
– Sarhoş olmak – kendin olmak, kendimi seviyorum..
– Sevmek nasıl bir şey?
– Sarhoş olmak gibi..
– Hep böyle sarhoş mu kalıcaksın?
– Kadehim dolana kadar..
– Ne kadehi ki, bu?
– Yalnızlar kadehi..
– Yalnız mısın?
– Yalnızlıklarım var..
– O zaman yalnızlar kadehine gerek yok!
– Kadehim yalnızlığım..
Yine gömülmüşlerin kefeninden yorgan yaptım toprak olmuş kemiklerime. Ben yağmur damlalarının ses saldığı karanlıktan geliyorum.